30 Kasım 2013 Cumartesi


Bizi yaşadığımız eve götüren sokak, hikayemizin kapak fotoğrafıdır..

Kentin koridorlarıdır sokak. İstanbul'da ıhlamur kokusudur. İzmir'de limon. Çocukluğumuzu tırmandığımız yokuşdur..ilk gençliğimizin denize inen yosunlu basamakları.

Beyoğlunda oğlan çocukların soluğudur, Moda'da bozacının çıngırağı. Selim İleri'nin satırlarında gülibrişim ağaçlarıdır sokak. Ehram yokuşudur, bir şairin adıyla adımlanandır. Köşeyi dönüncedir. Erguvandır. Sarı mimozadır. Kocaman duvarların arasındaki gülbahçelerini gizleyen daracık koridorlardır. Işığı yere bakan sarı lambadır ıslağına yansıyan. Fotoğrafladığında kadraja kedi figürüdür sokak. 

Hayatımızın platosudur sokak. Aralarından gelinciklerin fışkırdığı parke taşlardır eskilerden. Adada ucunda deniz görünen dik yokuştur hanımeli kokan.  Dondurmacının limonlusudur, gevrekçi oğlan çocuğun olmamış sesi..

Çocukluğumuza, ilk gençliğimize götüren belleğimizin ayak izidir sokak..

Semra Kasım 2013

29 Kasım 2013 Cuma

Blog açmak bireysellikten hasıl oldu sanırım. 

Ara Güler'in bir fotoğrafı vardır. Bir pencere önünde Yaşar Kemal. Seyredalmıştır hayatı. Kızılderelilerin gidişat döngü dediklerini. Telvini. 

İşte böyle bir penceredir "lavanda"

Seyreedalınmıştır gidişat..

Alt başlık hayattan..Semra'dan..

Yani sinemadan en çok. Başyapıtlardan. 

Kitap kokusundan..

Kalemin kağıda, parmağın harfe dokunuşundan..

Sardunyadan, küpeliden..

Abajurdan, dresuardan..

Artun Ünsal'ın "süt uyuyunca" sından..

Zeytinyağından, egeden, turpotundan, şevketibostandan..

Nuri Bilge Ceylan'dan..

Makarnadan..

Ritüellerden..

Ezginin Günlüğü'nden, incesazdan, Hüsnü Arkan'dan..

Kıştan, güzden..

Karşıyaka'dan, Tuzla'dan..

Semra'dan...

Lavanda

Koku, belleğin sihirli sandığının anahtarıdır. Bellek kokuyla oynar bazen gölge oyununu..

Semra..